Haber

Ankara’da Diskliler Zam ve Vergileri Protesto Etti: “Aşamayız”

DİSK’liler bugün Ankara Ulus Meydanı’nda zamları ve vergileri protesto etti. DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, “Biz bu zamlarla, vergilerle yaşayamayız. Enflasyon sıfıra düştü diyenlerin masallarından bıktık. Çarşıda faturalarla karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. , piyasa, piyasa ve bono… TÜİK’in düşük enflasyonu nedeniyle alım gücümüzü kaybediyoruz.” DİSK Emekli Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender, “9 milyon emekli açlık sınırının altında yaşıyor. 9 milyon emekliyi idama mahkum ettiler.”

DİSK üyesi işçiler; zamları ve vergileri bugün Ankara Ulus Meydanı’nda protesto etti. “Siz susarsanız size gelir”, “İş yok ekmek yok, huzur yok” sloganları atan DİSK’liler, “Sus haykırın! Zamlara, haksız vergilere hayır, iş yok, ekmek yok, huzur yok” pankartı taşıdı. minimum yaşam”. DİSK üyesi hemşerilerimin eylemine CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever de katıldı.

DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, şunları söyledi:

“MİLYONLARIN DESTEK SAVAŞINA İNANILMAZ BÜYÜK OLAN TBMM MİLLETİN SORUNLARINA GERİ DÖNDÜ VE TATİL YAPIYOR”

Zamlar, vergi artışları bitmiyor. Seçim öncesi kaşıkla verilen ne varsa şimdi kepçe kazanla geri alınıyor. TCMB’nin 2023 yılsonu enflasyon tahmini yüzde 22,3’tü. Bugün Merkez Bankası açıkladı. bu tahmin yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıktı.Bu açıklama aynı zamanda enflasyonun kısa vadede geçici olarak yükseleceğini de ilan etti.TÜİK savaşın ortasındayken bütün halk yas tutuyor.Onlara sırtını döndü ve gitti. tatilde.

“BU YÜKSEK ARTIŞLAR VE VERGİLERLE YAŞAYAMIYORUZ. ENFLASYONU AÇIKLAYANLARIN SIFIRLAYACAĞINIZ MASALLARINA KARŞIYIZ”

Ama sessiz değiliz. DİSK çalışanlarının sesi tüm Türkiye’de yükseliyor. Bugün işçiler konuşacak; Bugün herkes kadroyu dinlesin çünkü biz hangi zorluklardan geçtiğimizi biliyoruz. Bu zamlarla, bu vergilerle yaşayamayız. Enflasyon sıfıra indi diyenlerin masallarından bıktık. Çarşıda, çarşıda, çarşıda faturalarla karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. TÜİK’in düşük enflasyonu nedeniyle alım gücümüzü kaybediyoruz. Türk Lirası hızla değer kaybederken her geçen gün daha da fakirleşiyoruz. Paramız çok, emeğimiz ucuzluyor, alım gücümüz düşüyor, ülkemiz fakirleşiyor.

“BİZDEN NE SEVİNİYORLAR? DÜNYAYI UCUZ BİR İŞ CENNETİNE DÖNDÜRMEKTEN NE MUTLULUK ALIYORLAR?”

Türkiye’nin tüm değerleri ve güzellikleri, ülkemizin tüm kaynakları yabancı sermaye ve dolar milyarderleri için ‘kelepir mal’a dönüşüyor. Paramız değer kaybettikçe bu ülke daha fakir ve daha bağımlı hale geliyor. ‘Dünya bizi kıskanıyor’ Neyi kıskanıyorlar? Dünyayı ucuz bir emek cennetine mi çevirmek? Tüm ücretler asgari ücret düzeyine indirilecek mi? Asgari ücret ortalama ücret mi oluyor? Neyi kıskanıyorlar? Avrupa’nın en düşük taban fiyatı Türkiye’de mi? İşçileri düşük fiyatlara mahkum etmek için sendikal hakların gasp edilmesi mi? Dünyada grev ve örgütlenme hakkının en çok ihlal edildiği 10 ülkeden biri olduğumuzu?

“BU ÜLKEDE MİLYONLARCA EMEKLİ GÖRÜLDÜ. NEREDE ADALET, NEREDE İNSANLIK, NEREDE BİLİNÇ?”

Emekliler bu ülkenin vatandaşı değil mi? Yıllarca çalışıp, emek veren, üreten, ter döken milyonlarca emekli bu ülkede açlığa mahkûm edildi. Emeklilere asgari ücretin bile altında 7 bin 500 lira ikramiye verildi. Nerede adalet, nerede insanlık, nerede vicdan?

Gelirde adalet olmadığı gibi vergilerde de adalet yoktur. Düşük vergi dilimleri nedeniyle milyonlarca personel yıl içinde üst vergi dilimine geçmekte ve daha fazla vergi indirimi ile fiyatları düşmektedir. İşverenlerin vergileri sıfırlanırken biz parça parça soyuluyoruz. Tüketim üzerinden alınan KDV-ÖİV gibi dolaylı vergilerin artmasıyla birlikte yük bir kez daha omuzlarımızda. Biz sorarız; İşveren ve işçinin aynı miktarda vergi ödemesi adil midir? İşverenler kâr rekorları kırarken, biz elimizi cebimize uzatarak uyarıyoruz. Şimdilik yeterli. Biz anlaşamıyoruz, anlaşamıyoruz, anlaşamıyoruz. Şimdilik yeterli. Bunu hak etmiyoruz. Bu ülkenin bütün pahalı ve güzel şeylerini biz üretiyor ve hakkımızı istiyoruz.

“GELİRDE ADALET, VERGİDE ADALET İSTİYORUZ”

Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu sisteme karşı sesimizi yükseltiyor; Gelirde adalet, vergilerde adalet istiyoruz. KDV-ÖİV gibi haksız dolaylı vergiler azaltılmalıdır. Gelir vergisi tarifesi birinci dilim oranı ücretliler için yüzde 10’a indirilmelidir. Vergi tarifelerini artırın. Fiyatlar ve tükettiklerimiz üzerinden değil, kâr ve rant üzerinden daha fazla vergi gelsin. Az kazananın az, çok kazananın çok ödediği bir vergi sistemi kurulmalıdır. En düşük emekli maaşı asgari fiyat düzeyine indirilsin ve tüm emeklilerin emekli maaşlarına 8 bin 77 lira zam yapılsın. Personel sınıfının gelir kaybını telafi etmesinin en değerli yolu sendikalaşma ve grev hakkıdır. İşçilerin sendikal haklarının kullanılmasının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.”

“BU SIĞINAĞIN ATEŞİ BİZİ YAŞATANLARA KARŞIDIR”

DİSK Emekli Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender zamlara ve emeklilerin yaşadığı soruna ilişkin, HaberlerAjansına şu değerlendirmeyi yaptı:

“Hepinizin bildiği gibi ülke adeta bir ateş yerine döndü. Yağmurla gelen zamlar, vergi artışları, ücretlerin düşürülmesi ile karşı karşıyayız. Bugün Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi burada da Ankara’da bir etkinlik gerçekleştirdik. Türkiye’de çoban ateşi yaktık Meclisi bozanlara çoban ateşi, bizi yoksullaştıranlara bu çoban ateşi çabaya devam et.

“EMEKLİLİK AÇLIK SINIRININ ALTINDA. 9 MİLYON EMEKLİ ÖLÜM GÖRDÜ”

Ben emekliyim, soruna bu açıdan bakarsak devlet çok aldatıcı şeyler yapıyor, dört işlemi matematiksel olarak takla atıyor. Dolayısıyla 1999 öncesi dönemde bir emekli asgari ücretin yüzde 132 fazlasını alıyordu. Şu anda maaş olarak yüzde 62 daha az alıyor. Emeklileri de yine dolandırdılar. Emeklilerin aylıklarına yüzde 25 zam yaparak daha önce Hazine’den aldıkları parayı 7 bin 500 liraya eşitlediler. 9 milyon emekli yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 9 milyon emekliyi idama mahkum ettiler.

“ARTIK ONLARA ‘DUR’ DEME ZAMANI”

İşçiler emekleri ile haklarını savunuyorlar ve toplu iş sözleşmelerinde işçilerin cirolarındaki artış ile zam ve enflasyonları dikkate alırsak onların da sözleşmelerinden pay almaları gerekiyor. Toplu iş sözleşmesi ile yaptıkları günlük ücret çok düşük. Gelen zamlar ve enflasyon oranı maliyetleri karşılamıyor. Çalışanların talebi, tüm sözleşmelerine ekleme yapılması, insan onuruna yakışır bir ücret alınması ve iş güvencesinin sağlanmasıdır. Örneğin, Avrupa Birliği’nde en yüksek çalışma oranına sahip ülke olan Türkiye’de yüzde 42,9 civarında bir çalışma saati var. Bunların yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Kamu çalışanlarının sözleşmesi ağustos ayı itibariyle başlayacak. Yine TÜİK’in telafi oranları ile artırılacak ve emekli memurlar bu halde sefalete mahkûm edilecek. Şimdi onlara ‘dur’ deme zamanıdır ve bu yöndeki çabalarımızı sürdüreceğiz.”

Kaynak: ANKA / Güncel

kozakli-haber.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu